Çölyak Hastalığı ve Glüten Duyarlılığı

Çölyak hastalığı, glüten tüketimiyle bağırsaklarda hasara yol açan otoimmün bir hastalıktır. Karın ağrısı, ishal, kilo kaybı ve demir eksikliği gibi belirtilere neden olabilir. Çölyak-dışı glüten duyarlılığı ise çölyak testleri negatif olsa da glüten tüketimiyle semptomların ortaya çıktığı bir durumdur. Belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi seçeneklerini öğrenin.

Çölyak Hastalığı ve Glüten Duyarlılığı

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastalığı, bağışıklık sisteminin glüten adı verilen bir proteine anormal tepki vermesi ve bunun sonucunda ince bağırsağın iç yüzeyinde hasara yol açmasıyla oluşan bir hastalıktır.

  • Glüten; buğday, çavdar, arpa ve birçok hazır gıdada bulunur.

  • İnce bağırsak, gıda ve besin maddelerinin emiliminden sorumludur.

  • İnce bağırsak iç yüzeyindeki hasar, önemli besin maddelerinin emiliminde zorluğa yol açabilir; bu soruna malabsorpsiyon denir.

  • Çölyak hastalığı tedavi edilemese de, glütenden kaçınmak genellikle bağırsak iç yüzeyindeki hasarı ve bunun sonucunda ortaya çıkan emilim bozukluğunu önler.

  • Çölyak hastalığı her yaştan, cinsiyetten ve ırktan insanda görülebilir.


Çölyak Hastalığının Belirtileri

Belirtiler kişiden kişiye değişir. En hafif formunda hiçbir belirti görülmeyebilir.

En sık bulgular:

  • Karın ağrısı

  • İshal

  • Kilo kaybı

  • Şişkinlik hissi veya sürekli tokluk hissi

  • İştahsızlık

  • Gaz

Çocuklarda:

  • Boy kısalığı

  • Büyüme-gelişme geriliği

Bazı hastalarda görülebilecek diğer bulgular:

  • Demir eksikliği

  • Kemik erimesi

  • Cilt bulguları


Çölyak Hastalığının Tanısı

  • Kan testleri:
    Çölyak hastalığı olan bireylerde kan testleri ile tespit edilebilen yükselen antikor düzeyleri tanıda yardımcı olur.

    • Tedavi edilmemiş çölyak hastalığı olan kişilerin %90’ından fazlasında antikor seviyeleri yüksektir.

    • Bu testleri yaptırmadan önce glüten içeren yiyecekleri yemeye devam etmek önemlidir.

    • Glütenden kaçınmak veya onu tamamen kesmek, antikor seviyelerinin normale düşmesine ve tanıyı geciktirmesine neden olabilir.

  • İnce bağırsak biyopsisi:
    Kan testiniz pozitif çıkarsa, çölyak hastalığı tanısı biyopsi ile doğrulanmalıdır. Bu işlem, üst gastrointestinal sistem endoskopisi ile ince bağırsaktan bir örnek alınmasını ve mikroskop altında incelenmesini içerir.

  • Potansiyel çölyak hastalığı:
    Kan testi pozitif çıkan ancak ince bağırsak biyopsisi normal olan kişilerde potansiyel çölyak hastalığı olduğu kabul edilir.

    • Bu kişilere genellikle glütensiz beslenmeleri önerilmez.

    • Ancak, sürekli takip (kan testleriyle) önerilir ve belirtiler gelişirse tekrar biyopsi gerekebilir.

  • Sessiz çölyak hastalığı:
    Çölyak hastalığı için pozitif bir kan testiniz ve anormal bir ince bağırsak biyopsiniz varsa, ancak çölyak hastalığının başka semptom veya belirtileri yoksa, "sessiz" çölyak hastalığınız olduğu söylenir.

    • Sessiz çölyak hastalığı olan yetişkinlerin glütensiz diyet uygulayıp uygulamamaları gerektiği net değildir.

    • Çünkü bunun faydalı olduğuna dair yeterli kanıt yoktur.

    • Malabsorpsiyon için kan testleri önerilir. Malabsorpsiyon kanıtı varsa glütensiz diyete ihtiyaç duyulabilir.

  • Malabsorpsiyon testleri:
    Kan testiniz veya biyopsiniz çölyak hastalığını gösteriyorsa, beslenme eksiklikleri açısından test yaptırmalısınız.

    Yaygın testler arasında:

    • Demir

    • Folik asit

    • B12 vitamini

    • D vitamini ölçümü

    Ek belirtiler varsa başka testler de gerekebilir:

    • Tat veya koku değişiklikleri

    • İştahsızlık

    • Tırnaklarınızda, saçlarınızda veya cildinizde değişiklikler

    • İshal gibi mineral veya yağda çözünen vitamin eksikliği belirtileri


Tedaviye Yanıt Vermeyen Çölyak Hastalığı

Çölyak hastalığı olan kişilerin en az %10'u, glütensiz diyete uymalarına rağmen devam eden semptomlar yaşar.

Nedenler:

  • Fruktoz (veya diğer fermente edilebilir karbonhidratlar) malabsorpsiyonu

  • Gıda alerjileri

  • İnce bağırsakta bakteriyel aşırı çoğalma

  • Mikroskobik kolit

  • İrritabl bağırsak sendromu

  • Pankreas ekzokrin yetmezliği

  • Refrakter çölyak

➡ Ancak en yaygın neden, devam eden ve genellikle kasıtsız glüten alımıdır. Bu nedenle, tedaviye yanıt vermeyen çölyak hastalığının değerlendirilmesinde önemli bir ilk adım, diyeti yeniden gözden geçirmektir.


Çölyak Hastalığının Komplikasyonları

  • Lenfoma:
    Bağırsak lenf sistemi kanseri (lenfoma), çölyak hastalığının nadir görülen bir komplikasyonudur. Glütenden kaçınmak genellikle bu komplikasyonu önleyebilir.

  • Cilt rahatsızlıkları:
    Çölyak hastalığı, dermatitis herpetiformis en yaygın olanı olmak üzere bir dizi cilt rahatsızlığıyla ilişkilidir.

    • Dirseklerde, dizlerde, kalçalarda, belde, yüzde, boyunda, gövdede ve bazen de ağızda yoğun kaşıntılı, kabarık ve sıvı dolu bölgelerle karakterizedir.

    • En rahatsız edici semptomlar kaşıntı ve yanmadır.

    • Glüten diyetten çıkarıldıktan sonra durum düzelir, ancak önemli bir iyileşme görülmesi birkaç hafta sürebilir.


Çölyak Hastalığı Tedavisi

  • Glütensiz diyet:
    Çölyak hastalığı tedavisinin temel taşı, glütenin yaşam boyu diyetten tamamen çıkarılmasıdır.

    • Glüten; buğday, çavdar ve arpada bulunan ve çölyak hastalığı olanlar için toksik olan bir protein grubudur.

    • Glütensiz bir diyet sürdürmek, önemli yaşam tarzı değişiklikleri gerektirir.

    • Küçük miktarlar bile hastalığı kötüleştirebileceğinden, glütenden sıkı bir şekilde kaçınmanız önerilir.

    • Çölyak hastalığı olan kişilerin %70'inden fazlası glüteni bıraktıktan sonraki iki hafta içinde kendilerini daha iyi hissetmeye başlar.

  • Sürekli İzleme:
    Kişi en az 4-6 hafta boyunca glütensiz diyet uyguladıktan sonra, antikor seviyelerinin düştüğünü doğrulamak için kan testleri kullanılabilir.

  • Aile taraması:
    Genetik bir bileşeni olduğu için çölyak hastalığı riskinin arttığını bilmeleri gerekir.

    • Çölyak hastalığı teşhisi konduysa, birinci derece akrabalarınız (ebeveynler, kardeşler, çocuklar) da test yaptırmayı düşünmelidir.

    • Özellikle de herhangi birinde bu hastalığın belirtileri veya semptomları varsa.


Çölyak-Dışı Glüten Duyarlılığı

  • Çölyak-dışı glüten duyarlılığı, çölyak hastalığına dair serolojik veya histolojik bir kanıt olmayan hastalarda glüten alımına karşı semptomatik yanıt sendromunu tanımlar.

  • En sık görülen şikayetler:

    • Karın ağrısı

    • Şişkinlik

    • Bağırsak düzeninde değişiklik

Bazı hastalar bağırsak dışı semptomlardan da şikayetçidir. Başlangıç genellikle glüten alımından sonraki saatler veya birkaç gün içinde gerçekleşir.

Glütene bağladıkları semptomları olan birçok hastada glüten muhtemelen sebep değildir. Ancak daha az sayıda hastada, semptomların spesifik tetikleyicisinin glüten olduğu görülmektedir.


Tanı

  • Çölyak-dışı glüten duyarlılığını teşhis edebilecek herhangi bir kan veya gen testi yoktur.

  • Bunun yerine, çölyak hastalığı için negatif serolojik test ve glütensiz diyete verilen yanıtların birleşimine dayandırılabilir.

  • Glütene bağladıkları semptomları olan hastalarda hem çölyak hastalığını hem de IgE aracılı buğday alerjisini dışlamak önemlidir.

  • Serolojik testler, glüteni diyetten çıkarmadan önce yapılmalıdır.

  • Çünkü glütensiz diyet sırasında yapılırsa yanlış negatif sonuç verebilir.

Çölyak hastalığı ve buğday alerjisi dışlanmışsa Çölyak-dışı glüten duyarlılığı olasılığı düşünülebilir.

➡ Ancak hiçbir test bu hastalığı irritabl bağırsak sendromu veya glütenle spesifik olarak ilişkili olmayan diğer semptomları olan kişilerden güvenilir bir şekilde ayırt edemez.

Bu nedenle, Çölyak-dışı glüten duyarlılığı tanısına ihtiyatla yaklaşılmalı ve yalnızca glütensiz diyetle semptomlarda kısa süreli bir iyileşmeye dayandırılmamalıdır.


Tedavi ve Yaklaşım

  • Çölyak-dışı glüten duyarlılığı şüphesi olan bir hasta glüten eliminasyon diyetine başlamadan önce, hasta ve ailesi bu diyete klinik yanıtın olası nedenleri konusunda eğitilmelidir.

  • Glütensiz diyetle ilişkili olası beslenme eksiklikleri konusunda bilgilendirme yapılmalıdır.

  • Glütensiz diyete klinik yanıtın plasebo etkisi ve FODMAP azalması gibi mekanizmalarla da görülebileceği unutulmamalıdır.

  • Çölyak-dışı glüten duyarlılığının bilinen uzun vadeli bir komplikasyonu yoktur.

  • Bu nedenle glütensiz diyetin çölyak hastalığı kadar katı olması gerekmeyebilir.

  • Tedavi yalnızca semptom kontrolüne dayalı olabilir.